top of page

Bir Dude'm Var Dude'dan İçeru

  • Yazarın fotoğrafı: Aslışah Topuz
    Aslışah Topuz
  • 30 Ağu 2023
  • 2 dakikada okunur

Biraz kendimle kamuya açık bir alanda muhabbet edeceğim.

Bazı günler diğerlerinden daha zor. Sırtında anılar, gerçekleşemeyecek hayaller, konuşulmamış, yaşanmamış duygular, kayıplar veya boşluk taşıdıkları için belki de.

Belki de bugüne dair gücü kendinde arayıp mücadele meşalesini yakma gayreti üzerine gerçekliğin buz gibi soğuğu altında ezildiği için.

Bazıları için anlamsızlıklarla örtülü bir boşluğun içinde nefes alıp zamanın geçmesini beklemek gibi.

Bazen hayat zor. Yapayalnız bir "zor".Bazen hiçbir çare kalmamış gibi, ellerinden kayıp gitmiş gibi, ne yapsan eksik kalacakmış gibi, bitmeyen bir karanlıkta kayboluyor insan. Hiç geçmeyecek sanıyosun, hatta eminsindir. Oysa zaman süzülür, her şey kendi hızında dönüşür, şekil değiştirir, geriye kalması gerekenler kalır, geçer, kendi bildiği şekilde, geçecektir.

Her şey değişir. Su akar, güneş doğar, bahar gelir, çiçekler açar, atomlar bir yolunu bulur. Acı, diğer bütün güzelliklerle birliktedir ve "acı çektiğimiz zamanlar da hayata dahildir".

Yaşamak, ucu bucağı görünmeyen sonsuz mutluluk dışında hiçbir şey vadetmeseydi, hepimiz sıkıntıdan , amaçsızlıktan ölürdük, sürekli mutluluk içinde yüzdüğü için mutluluğun ne olduğunu bile hissedemeyen yığınlar olurduk. Yaşasın mücadelemiz, yaşasın mutluluklarımızla acılarımızı yarıştırmayan gelecek tüm günlerimiz, geçmişte ve şu an çektiklerimiz ve cebimize koyup yola devam ettiklerimiz.

Zorla güzellik olmaz derler ama hiçbir güzelliğin de alelade avucumuza bırakıldığını düşünmüyorum. İşin içinde kan, ter ve gözyaşı olmayan her şey biraz eksiktir bana sorarsanız. Güzel oldurmak için biraz zorlamak/zorlanmak şart. Aynı zamanda neyi zorlayacağını da iyi bilmek şart. Zorladığın şey belki iyi değildir. Shakespeare'in de dediği gibi, "Arama boşuna, bulunmak istemeyeni". Ne zaman duracağını bilmek de insan olabilmek denen meziyetin önemli bir parçası.

Ben de bazen şunu diyorum; beni uçurumların kenarından, bin bir pis durumdan, kişiden, saçmalıktan, çöküşlerden döndüren süper güç ve şüphesiz ki kişinin kendine bu ve diğer tüm dünyalarda yapabileceği en büyük kıyak, insanın kendi kendinin en iyi dostu olması. Kendini gezdirmek, kendinin en dürüst suç ortağı olmak, tuhaf, saçma, utanç verici anlarda kendinle fiskos yapıp hayvanlar gibi dalga geçmek, eğilip yanağından öpmek, sarılmak. Yani canım, içindeki dude'la iyi anlaşmaya niyet etmek, uçmak, her şeyi kucaklamak ve yaşamı sevmek. Voltayı almak, kaybedilecek her şeyi sobada yakmak.

Bir dude'm var, dude'dan içeru.








Benim dude olayını fazla abartıp kendi kendimle ilişkimi şuna çevirmeme az kaldı














Bölüm şarkısı:


Komentar


Yorum

Teşekkürler!

bottom of page